ABD’de Çocukların Ruh Sağlığı Gözetilerek TikTok’a Dava Açıldı

Amerika Birleşik Devletleri’nde, çocukların ruh sağlığını korumaya yönelik yapılan bir grup davada, popüler sosyal medya platformu TikTok’a karşı dava açıldı. Dava, TikTok’un, genç kullanıcıları üzerinde olumsuz psikolojik etkiler yarattığı ve bu platformun aşırı kullanımı sonucu çocukların ruh sağlığında ciddi bozulmalar görüldüğü iddiaları üzerine açıldı. Davacılar, TikTok’un algoritmalarının gençleri sürekli olarak zararlı içeriklere yönlendirdiğini ve bu durumun çocukların kendilik algılarını ve psikolojik sağlıklarını olumsuz etkilediğini savunuyor.

Çocuk ve genç psikiyatristler ile ailelerin oluşturduğu davacı grubun, TikTok’u hedef almasının başlıca sebebi, platformun genç kullanıcılara yönelik içerik akışının, depresyon, anksiyete ve beden imajı gibi konularda travmatik etkiler yaratması. Araştırmalar, TikTok’un algoritmasının, özellikle gençlerin daha fazla zaman geçirmesi için dikkatlice tasarlandığını, ancak bunun sonucu olarak çocukların zihinsel sağlık sorunları yaşayabileceğini ortaya koymuştu. TikTok’un kullanıcıları genellikle video içeriklerinin hızla değişmesi ve görsel yoğunluğunun, çocukların ruhsal durumlarını olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.

Dava dilekçesinde, TikTok’un genç kullanıcıların platformda geçirdiği sürenin artması için kullanılan algoritmaların, zararlı içerikleri önermede etkili olduğu, bu içeriklerin ise ruhsal sağlık sorunlarına yol açtığı vurgulanıyor. Özellikle TikTok’un “görünüşe dayalı” içerikler ve “mükemmeliyetçi” yaşam tarzları üzerine kurulu paylaşımlarının gençlerde düşük özsaygı, kaygı ve depresyona neden olabileceği öne sürülüyor.

Davacılar, TikTok’un gençlerin ruh sağlığını tehdit eden bir ortam yarattığını ve bu durumu engellemek için platformun çocuklar için daha güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, çocukların ruh sağlığını gözetmeyen bu tür dijital platformların daha sıkı düzenlenmesi gerektiği ifade ediliyor.

TikTok, davanın ardından yaptığı açıklamada, kullanıcı güvenliği ve sağlığını ön planda tutan bir platform olduklarını ve gençlerin güvenliğini artırmak için sürekli olarak yeni güvenlik önlemleri geliştirdiklerini belirtti. Ancak, bu dava, sosyal medya platformlarının genç kullanıcılar üzerindeki etkilerini tartışmaya açarak, dijital dünyada çocukların korunmasına yönelik daha geniş düzenlemelerin gerektiğini gözler önüne seriyor.